10 Ekim 2009 Cumartesi

Çengelköy Beylerbeyi

Neredeyse bir ay geçti üstünden, ancak yazabiliyorum. Blogu ikinci plana attığım bi dönem oldu evet, sevgili blogumdan özür diliyorum. Burayı çok seviyorum, günlük yazıyormuş gibi hissediyorum. Hem de fotoğraflı :)

Pazar sabahı tutturdum çengelköye gidip Fiko'nun kahvesinde börek yiycez diye. Aslında ismi Çınaraltı. Bi kere daha gitmiştik, çok seviyorum anadolu yakasında deniz kenarlarını. Beylerbeyi, Kuzguncuk, Çengelköy, Fenerbahçe, Moda... Bayılıyorum buralarda olmaya.

Kahveye ismini veren çınarın üstünde bu yazıyor.



Evden çıkarken hava lacivert olmaya başlamıştı, yağmur geliyordu ama şansımıza yağmadı :) Fiko'nun kahvesi her zamanki gibi acayip doluydu. Bir masa bulabildik neyse ki, hep şanslıyız bu konuda. (Geçen gittiğimizde de deniz kenarında oturmuştuk.) Yavru kediler vardı etrafta, börek verdim ama yemediler. Bi tanesini aldım el myra gibi sevdim. O da kafasını soktu kollarımın arasında sessizce teslim oldu bana. Orada küçük bir börekçi var, çengelköy börekçisi. Benim olsun mu? :) Nasıl sıra var kutu kadar yerde anlatamam. Börekler şahane, Çengelköy çok güzel.. Manzara nasıl?



Beylerbeyine doğru yürüdük kahvaltıdan sonra. Bir buçuk yıldır buraya balık yemeye gelicez, bir türlü gelememiştik. Biraz dolaştık köprüye baktık, kediler vardı yine onlarla oynadık.



İnciraltı diye bir mekanın önünden geçerken koridorun sonundaki bahçeyi gördüm. Hadi girelim buraya dedik.


Bir şeyler içelim dedik, yalnızca yemek servisi açılınca içki servisi yapabiliyorlarmış. Çengelköy'de börekleri yuvarladığımız için bi şey yemedik, çok kibar çalışanları olan bir yer burası. Servis açmıyoruz diyip kestirip atmadılar, bir dahakine yemeğe bekleriz diyip bize iki bira getirdiler. Bir pazar kahvaltısına gidilebilir havalar iyice soğumadan, veya akşam rakı balıpa gidilebilir. Ağaçlardan sarkan rengarenk şamdanlar, çok güzel çiçekler var bahçede, yemyeşil minicik bir yer.

Yeni yerler keşfetmeyi seviyorum, burayı bulduğumuz için mutlu oldum. Böylece bir pazar günü de bitti... Hayır lan bitmedi, asıl bundan sonrası şahaneydi ama henüz buraya koyacağım bazı şeyleri bazı kişiler bana göndermediği için yazıyı burada bitirip Pazar akşamını ayrı bir yazıya bırakıyorum.

Hiç yorum yok: