30 Haziran 2009 Salı

AKW-4 devam

Nerede kalmıştık :) AKW'de bi değişiklik oldu. Cumartesi akşamı ben kurtlandım her zamanki gibi. Bi yere gitmezse ölecek hastalağına yakalandım. Napiyim, seviyorum işte gezmeyi değişik yerlere gitmeyi.

İşyerindekilerle gittiğimiz Çömlek diye bir kuru fasulyeci vardı. Çamlıca'da, hem eve yakın, hem manzarası şahane, hem de kuru fasulyeci :) Daha ne olsun, kuru fasulyecinin adını ve telefonunu biliyorum bulunduğu sokağı da görsem çıkarıcam ama tam da bilemiyorum. Çıkmadan söyledim kendisine ama taksi durağına giderken ikimiz de hatırlamıyorduk sokağın adını. Neyse taksici biliyormuş. Hemen önünde indirdi bizi, güneş batmaya yakın oturduk. Adalar manzarasına karşı yemeğimizi yedik, ışıklar yandı manzaranın ışıl ışıl halini de gördük.


Kuru fasulyeyle pek aram yoktur, aramam yani. Ama buradaki gerçekten çok güzel :) Koskoca bi tabak fasulyeyi yutuverdim. Turşusu da şahane, turşunun içinde fasulye turşusu vardı. Hiç görmemiş daha önce, şaşırdı. Onun kavurmasını yaparlar yemek diye yerler karadeniz'de.

Genel olarak çok başarılı bir AKW oldu diyebiliriz, listede üst sıralarda yer alır kesinlikle :)



Bir de Capitol'deki Yoort'a gidecektik. Oraya da gittik, yeter ki antin kuntin olsun zaten, İstanbul'un öbür ucunda olsa yine giderim ben :) Yalnız bu AKW de beğenildi ki bu da bu hafta sonu yapılan tüm aktivitelerin beğenildiği anlamına gelir. Günün yoğurdu ahududulu yoğurtmuş, yoğurttan çok dondurmaya benziyor zaten tadı. Çok şekerli değil, üstüne de şeftali, çilek ve cornflakes koydurduk. Şeftaliler hariç (ama ben seçmemiştim nihahahha :) ) gayet başarılı bi şeydi bence. Bir daha yenir yani. Hemen yuttuğumuz için fotoğrafı yok, temsili bir şey koyalım artık.


Ben bloga yazı yazarken (AKW-4) o da dondurma yiyordu, ona söylememiştim sürpriz olsun diye bu Yoort olayını, meğer görmüş. Bi de söyledi "ben galiba bi şey gördüm orada sen yazarken" diye. Bi sürpriz ayarlayacağım zaman, tahmin edince çok sinirleniyorum. İstiyorum ki son ana kadar hiç bi şey anlamasın, bilmesin, gerçekten sürpriz olsun. Ben angut olduğum için o bi şey yapınca hiç anlamıyorum. Bazen "sana bi şey yolladım" diyor, "aa ne güzel, neymiş ki?" diyorum söylemiyor tabii. Sonra ben unutuyorum bi şey beklediğimi kargo geliyor nası seviniyorum aaa bi şey geldi bana diye :) O da maşşallah her şeyi tahmin eder. Bir kere doğum gününde cep saati alacaktım, çok orjinal bir şeydi. Tutamadım kendimi "sana bi şey alıcam ama kulanılan bi şey değil saklanacak bi şey" dedim. Cep saati mi dedi? Sen misin bilen :)) Nası bozuldum anlatamam :) O günden beri, "sana bi süpriz yapıcam tahmin edersen bozuşuruz" diye baştan tehdit ediyorum :)

Saat 8 olmuş, ben mesaideyim hala yoğurttayım, çömlekteyim! Kendime de bi şey demiyorum. Cuma günü grup başkanı ile toplantım var, benden performans değerlendirme, proje yönetimi ile ilgili raporlar bekliyor ben turşu yazıyorum, fasulye yazıyorum. Sunumda da bunları anlatırım artık napiyim :)

2 yorum:

os dedi ki...

annem yumurtalı yapıyor o tazefasulyeyi falan da..
güzel oluyor
badim artık okumucam valla hep yemek hep yemek...

ben rejime başladım badim, o yüzden böyle şeyler yemiyorum içmiyorum..

ver bana ıspanağı, ver bana fasulyeyi !

unusual dedi ki...

yazık sana ama :)tamam bundan sonra yalnızca sağlıklı şeylerle ilgili yazıcam. bir sonraki yazım brokoli üzerine olsun :)