14 Ekim 2008 Salı

sucre nasıl bir soyad? şekeroğlan gibi mi?

Benim için buraya yazmak, gerçekten can kulağıyla dinleyen ama hiç konuşmayan birine bi şeyler anlatmaya benziyor.

Susmak da iyi gelir bazen insana, sevdiğin birinin yanında öylece oturursun konuşmadan, bazen canım çok sıkılıyor, yazmak istiyorum. Açıyorum sayfayı, boş boş bakıyorum, kapatıyorum. Yazmamak da işte öyle bir şey..

(Eveeet yine zevzeklenecek bi şey buldum, erol evgin gözümün önüne geliyor, gülüyorum salak salak, hey Allahım. O adam da komik ama sanki di mi? )

Neyse, prison break izliyorum bir iki haftadır.. Ben de kardeşimi çok severim, gerçekten bir ablanın kardeşini sevdiğinden biraz daha fazla olabilir.. Michael Scofield'ın yaptıklarını görüyorum, o kadarını yapabilir miydim bilemiyorum. Tamam film o biliyoruz, ama onu da insan yazıyor di mi? Demek ki birileri o kadar güçlü bir kardeşlik bağı olacağını hayal etmiş, düşünmüş, yazmış. Sonra Sara Tancredi ve Michael Scofield aşkı var, spoiler olmasın şimdi (çok takip ediliyo ya bak, spoiler vermesinmiş bi de, şaşkın!) olayları anlatmıyım ama bu kadar sevmek, bu kadar sevilmek lazım diyorum izlediğim her sahnede.

Sucre garibim helak oldu Maricruz diye, onun için kaçtı, onun için yaşıyor. (Burada nineye bağlıycam müsadenizle, allah kavuştursun yarebbimm amin) C-Note da ailesi için teslim oldu.

Kaybedecek bi şeyi olmayanlar mı çok sevebiliyor acaba, yoksa çok sevenler mi hayatının aşkından başka kaybedecek başka bi şeyleri olmadığını düşünüyor?

1 yorum:

Ova (Excuse My Reading) dedi ki...

sucre şekeroglan gibi olmaktan cok sanki soylu bi isim gibi geldi bana :DDDDDDDDDDD hehehe