tag:blogger.com,1999:blog-50577620062725643902024-03-13T04:11:45.402+03:00buralar benim ne istersem yazarımunusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.comBlogger226125tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-21872238334660109692014-01-05T08:50:00.003+02:002014-01-05T08:50:50.737+02:00Nişan ŞekeriHelloooooo, en son yazdığım tarihe bakınca utandım. Kaldığımız yerden devam edelim denecek bir tarih değil. Temmuz 2012!!! gerçekten çok şey değişti hayatımda, İngiltere vizesi alamadım, çalışmaya başladım, evlendim :))<br />
<br />
Dedim ki fotoğraflar klasörüne bakayım, ilk yazılabilir fotoğrafla ilgili yazarak başlayım :)<br />
<br />
Burada sıkça gittiğimiz yerleri birbirimize yaptığımız sürprizleri yazıyordum aslında ama evlilik konusunu açmamıştım hiç. Bizimki gibi uzatmalı ilişkilerde evlilik çifte en çok sorulan soru oluyor, biz de artık o kadar bunaldık ki bu sorulardan evlenelim bari dedik. Millet rahatlasın en azından, yoksa benim istediğim falan yoktu!! :)))) Şaka bir yana, gerçekten bu adamla aynı evde otururum zerre de batmaz bana, huyu da güzel birbirimizi üzmeyiz kırmayız "uyumlu bir çiftiz" diyorsanız bu yola girin. Yoksa hiiiiç bulaşmayın, nice boşananlar var. Tek sebebi hayata farklı pencereden bakıyor olmaları. Sanırım flört döneminde anlaşılmıyor bu. Uyumlu olmak aynı olmak anlamına gelmiyor, esnemek demek benim gözümde. Bunu başaramayan çiftlerin sonu fena. Allah kimseyi ayırmasın diyoruz, bizi de tabi :)<br />
<br />
Ben yavaş yavaş bu süreçte neler yaptık onları anlatmak istiyorum bir kaç yazıda. Ziiiraaa en sevdiğim konu evlilik, düğün, şeker, pasta, gelinlik :)) Bu arada evlilik hazırlıkları sırasında da eşini bunaltan paparayı yiyen çok insan var. Adamı 5 saat perde bakmaya götürürsen adam bunalır tabi. Sakin sakin, dengeli bir şekilde verin dozu hanımlar. Kuşları ürkütmeyin :) Ben büyük şeylerle değil de (gelinlik, mobilya vb.) böyle şekerdi, peçeteydi, şarkı listesiydi gibi şeylerle bunalttım mesela :))<br />
<br />
Ocak sonu nişan, Mayıs'ta düğün dedik. Nişan bizim evde oldu çok fazla bir şey yapmadım ben, ailem sağolsun çok koşturdu. Biz İstanbul'dayiz, kız evi Ankara'da, erkek tarafı Eskişehir'de. Ocak'tan Mayıs'a kadar kaç bin km yaptık siz hesap edin :)<br />
<br />
Nişan elbisesi aldık, çok sancılı bir süreç olmadı çünkü eşimi alacağım gün götürüp iki elbise denedim o kadar. Kızlar kahrımı çekti bu aşamalarda, siz de sakın müstakbel eşinizi başından sonuna kadar bu alışverişe dahil etmeyin. Kızlar hem daha iyi fikir veriyor hem de tabii ki daha sabırlılar :)<br />
<br />
Nişan pastasını annem ve kardeşim kendi zevklerine göre yaptırdılar. Şehir dışında olunca şöyle oluyor:<br />
Fotoğraf çekip gönderiyorlar, "bu olsun" diyorsun. "Ama aslında biraz da şöyle olsa daha güzel olmaz mı?" diyorlar. "Tamam o zaman sizin dediğiniz gibi olsun." diyorsun. "AAAAA AMA SEN DE HİÇ FİKİR VERMİYORSUN" diyorlar. Sonunda dedim ki benim zevkimi az çok biliyorsunuz, size bırakıyorum. Siz seçin. (Benim böyle yapmama alışık olmadıkları için bin kere arayıp teyit ettiler :))))) )<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-FXOP0CqlHOQ/Usj-PC8wFiI/AAAAAAAAA4k/VIl3C3NKpbw/s1600/IMG_2093.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-FXOP0CqlHOQ/Usj-PC8wFiI/AAAAAAAAA4k/VIl3C3NKpbw/s320/IMG_2093.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Nişan çikolatasının bir tane bile fotoğrafını çekemeden ikram etmişler yanarım ona yanarım dostlar. Eminönü'nde yaptırdık, gümüş tepsi, tabak vb. istemedim ben gümüş rengi bir altlık aldık ona yaptırdık baya süslü bir paket oldu, çikolataları da herkes çok beğendi. "Kim yiyecek ya bunu bir sürü yemek var pasta var" demeyin, kendimize iki tane zor sakladık :) Yeniyormuş gerçekten, anı olarak alıp götürmek isteyenler de oluyor tabi. Dışı gümüş renkli parlak kağıt kaplı çikolatalardı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-QaspnlPqccw/Usj76gY3IAI/AAAAAAAAA4A/FM1dOx_eemk/s1600/IMG_2058.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-QaspnlPqccw/Usj76gY3IAI/AAAAAAAAA4A/FM1dOx_eemk/s320/IMG_2058.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Biz bir de o gün dağıtacağımız şekerler verelim istedik. Asıl konumuz bu. Normal insanlar gidip bir yerden yaptırıyor tabi bu şekerleri falan ama ben her şey değişik olsun diye tutturduğum için değişik bir şeyler buldum :)<br />
<br />
<a href="http://www.thelolishop.com.tr/">The Loli Shop</a> adında el yapımı şekerler yapan bir şekerci var. Daha önce eşime hediye bir kavanoz şeker almıştım, hem tadı hem görselliği gerçekten çok güzel. Oradan nazar boncuklu şekerler sipariş ettim. Gönül onlar hazırlasın, kavanozları ve süsleriyle hazır gelsin isterdi ama şekerler el yapımı olduğu için çok ucuz değil. Bir de gıda boyası sebebiyle sitedekinden farklı renkler gelebiliyor. Aşağıdaki şekerler mavi ve mor olarak sipariş ettiklerim. Gelen renkler bildiğiniz gri ve su yeşili. (Eğer böyle bir işe girişecekseniz mutlaka sipariş kargolanmadan fotoğrafını isteyin) ve içinde hiç katkı maddesi olduğu için bayatlama ihtimalini düşünerek siparişi olaya yakın bir tarihte sizde olacak şekilde verin. Aynen böyle yapın ki benim gibi bambaşka renkler arasında kalın, sıkıntıdan patlayın :)))<br />
<br />
Şekerler gelmeden önce Eminönünden mavi ve yeşil kurdeleler, şeker koymak için poşetler, nazar boncukları almıştık. Bir de en favori mekanlarımdan olan <a href="http://www.sekercicafererol.com/">Şekerci Cafer Erol</a>'dan dışı çikolata kaplı bademlerden aldık. Şekerlere göre renk uyumu yaptım kendimce, bademler mavi ve beyazdı. Şekerler bir geldi renkler bambaşka, çok üzüldüm ama bu uzuuun süreçte ota boka üzüldüğünüz için bir süre sonra çok takmamayı öğreniyorsunuz. Benim gibi takıntılı bir manyak bile bu öğüdü veriyorsa dinleyin derim. Bir de tabi bu süreçte sizi telkin edebilecek bir eş seçmiş olmalısınız. "Olsun, bak böyle de çok güzel oldu. Etiketlerle uyumlu oldu" gibi söylemlerin "Sen her şeyi takarsan erkenden ölürsün" gibi tehditlerin de çok etkisi var tabi :))<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-XkmR49VEqYY/Usj8I4cKNEI/AAAAAAAAA4I/5FLCfwx11x0/s1600/IMG_2060.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-XkmR49VEqYY/Usj8I4cKNEI/AAAAAAAAA4I/5FLCfwx11x0/s320/IMG_2060.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
Etiketlerin görselini internetten buldum, normal A4 kağıda renkli bastırıp kestim, poşetlerin içine koydum. Böyle tekil şahıs konuşuyorum ama eşim çok yardım etti gerçekten. Annem de bana sürpriz yapıp lavantalı magnetler hazırlamış, onlar da çok güzeldi :) pişti olmadı neyse ki. Hem şekerleri hem lavantaları iki ayrı sepete koyup misafirlere dağıttık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-F4_hRL_Ngcs/Usj8J0_emGI/AAAAAAAAA4U/KG-c4UWfDbQ/s1600/IMG_2062.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-F4_hRL_Ngcs/Usj8J0_emGI/AAAAAAAAA4U/KG-c4UWfDbQ/s320/IMG_2062.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ibtmKKJ0gUA/Usj8JpcUv4I/AAAAAAAAA4Q/qbICt9-Djbc/s1600/IMG_2063.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-ibtmKKJ0gUA/Usj8JpcUv4I/AAAAAAAAA4Q/qbICt9-Djbc/s320/IMG_2063.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Uzun bir yazı oldu, özlemişim :) Görüşmek üzere..unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-14309130968374418822012-07-16T20:35:00.001+03:002012-07-16T20:35:51.441+03:00Her İş'teki hayır, nerelerdesin kuzum?"Hayatta hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor" modundayım bayadır. İşten çok saçma bi şekilde ayrıldım. Kısa bir eğitim için İngiltereye gitmek istedim, vize alamadım. İş arıyorum şimdi, arayan soran var çok şükür elimiz bi ekmek tutar inşallah. Ama yanlış karar vermekten çok korkuyorum. Benim dışımda gelişen olaylar bunlar tabi, bi de kendi irademle bilerek isteyerek yaptığım şeyler var. Onların da istediğim gibi sonuçlanmadığını görünce kendime kızıyorum. İnsan aynı kişiye kaç kere inanır kaç kere artık bi şey yapacağını düşünür ve gerçekleşmez??? İnsanın defalarca umutlanması için gerizekalı olması lazım di mi? Memnun oldum, o gerizekalı benim!<br />
<br />
Yani öyle bi istediğim gibi gitmiyor ki işler en ufak işim bile olabilecek en zor şekilde oluyor. İstanbul'dan Eskişehir'e geldik arabayla. Ordan Ankara'ya gidicem. Ankara'ya son hızlı tren 21:00' da kalkıyor, yetişemem otobüsle giderim diye trene bilet almadim. Saat 21:02'de gardaydım, tren de orada duruyordu! Yer yok dedi adam, olmaz tabi cuma akşamı son trende yer olmaz. Trene yetişememek tamam zaten kabullendim baştan ama neden ucu ucuna orada oluyorum? Neden? Bi saat sonra olayim mesela. Trenle 22:30da Ankara'da olabilecekken otobusle gece 01:00'de oradaydim. <br />
<br />
İngiltere meselesinin nasil olmadigini anlatmak bile istemiyorum. Valizi hazirladim, paramı pounda çevirdim, 12de ucak var ben vize alamadigimi 9da öğrendim.<br />
<br />
Şimdiiii gelelim "Her işte bir hayır var" meselesine. Ben gitmedim de uçak mı düştü? Gideceğim okul mu yandı? İngiltere'de savaş mı çıktı? İngiltere'ye gidemedim de google beni ceo olarak işe mi aldi? Peki hızlı treni kaçırdım da kaza mı yapti tren? Otobusle gittim de yanima ak sakallı dede mi oturdu? Hayır dostum bunlarin hiç biri olmadi. O yuzden bir süre bana "Her işte bir hayır var" la gelmeyin, terlikle üstünüze yürürüm! <br />
<br />
Annem kurdele almış bugün bir suru, rengarenk içiçe geçmiş sorunlara benzettim bunları. Yine de guzel gorunuyolar bence:)<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-FEW7jCaJW_8/UARQ9UZSmBI/AAAAAAAAArk/BvZ5IIT7_0c/s640/blogger-image-1362344270.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-FEW7jCaJW_8/UARQ9UZSmBI/AAAAAAAAArk/BvZ5IIT7_0c/s640/blogger-image-1362344270.jpg" /></a></div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-47823510027010936902012-05-24T09:21:00.000+03:002012-05-24T09:21:52.270+03:00İşsizlik sucks!Sen planlar yaparken hayat sana gülermiş. Bana resmen kahkaha attı o zaman :) İşten ayrıldım 2 hafta önce. Yani 9 gündür çalışmıyorum. Nasıl sıkıldım nasıl patlıyorum bi bilseniz. İşin garibi hemen işe girmek de istemiyorum, oysa ki herkes kollarını açmış beni bekliyordu :) Kapımda kuyruk var :)<br />
<br />
Bir daha böyle bir fırsatım olmayabilir diye düşünerek yurtdışına gitmek istiyorum. Önce dil kursu sonra da bi sertifika programı olabilir belki. Araştırıyorum, maliyetler inanılmaz. Herkesin başka bir fikri var. Kafam çorba oldu yani. Bir hafta içinde bir IELTS denemesine girip seviyeme bakıcam ona göre bir karara varıcam artık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-dqX4-Px-YGQ/T73P38AjW8I/AAAAAAAAArU/bNIDrjXT8Eg/s1600/unemployment1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="202" src="http://3.bp.blogspot.com/-dqX4-Px-YGQ/T73P38AjW8I/AAAAAAAAArU/bNIDrjXT8Eg/s320/unemployment1.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
İşten ayrıldığımı duyan herkes "eheheh dinlenirsin işte ne güzel" diyor. Eski yazılarda vardır belki, benim hayatımda dinlenme diye bir kavram yok. İnsanlar gece yatar uyur ve sabah dinlenmiş olarak kalkar diye düşünüyorum. Bi de kafam kazan gibi zaten kafa benle geliyor her yere nasıl dinleneyim :)<br />
<br />
Bu ara sürekli dil kursu araştırıyorum. En büyük kabusum gideceğim kursta çok Türk olması :) İki gece önce rüyamda İngiltere'ye gidiyorum sınıfta 10 kişiyiz, 8i Türk hoca da Türk. Rüyaya bak, gel de dinlen hadi bakalım :)<br />
<br />
Dün gece de rüyamda IELTS denemesine girdim :) Bu belirsiz dönem biraz daha uzarsa gidişatım pek iyi değil a dostlar.<br />
<br />
Şimdi ben böyle kafayı yiyorum ya, kesin bi işe giricem, yurtdışına falan gidemiycem, kırıcam bi tarafımı oturucam İstanbul'da. Bak buraya da yazıyorum :)unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-19809436337686362152012-04-01T22:10:00.001+03:002012-04-01T22:11:11.219+03:00Doğa İçin Çal 4Bayılıyorum bu projeye, dördüncüsünün çıkmasını bekliyordum yayınlamışlar :) hiç görmediğim enstrumanlar var videoda. İstanbul'un değişik yerlerini videoda görmek hoşuma gidiyor, Süreyya Operasının önünde çalan biri var mesela, Kadıköy rıhtımda yapılan bir kayıt var. Farklı müzik tarzlarını bu kadar güzel nasıl harmanlıyorlar bilemiyorum, dinleyin siz de beğeneceksiniz eminim :) <a href="http://www.youtube.com/watch?v=hJ-icfN0Ag0&feature=share">http://www.youtube.com/watch?v=hJ-icfN0Ag0&feature=share</a><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-WkJdzXxPdlU/T3in4AOvdvI/AAAAAAAAArA/vuWj3X34ntA/s1600/doga_icin_cal_4_sanattasarim.net_-657x318.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="154" src="http://2.bp.blogspot.com/-WkJdzXxPdlU/T3in4AOvdvI/AAAAAAAAArA/vuWj3X34ntA/s320/doga_icin_cal_4_sanattasarim.net_-657x318.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Bi eleman var babasının kucağında, babası elektro gitar çalıyor (Metin Türkcan) O da küçük elini gitarın perdelerine koymuş. Bayıldım :)<br />
<br />
Ağaçlar.net'e üyeyim aslında bi ara bakıyordum forumlarına ama sonradan unuttum nedense. Balkonumdaki çilekler böceklenmişti onun için girmiştim, içindeki bilgilere ve yapılanlara çok şaşırmıştım. Bazı konularla ilgili bilgilendirme toplantıları düzenliyorlar. Bonsai yetiştirme mesela. Tavsiye ederim, bir göz atın. Şu boktan gidişat içinde en azından doğa için bir şeyler yapmaya çalışan insanlar olması belki benim gibi sizi de mutlu eder. <a href="http://www.agaclar.net/">http://www.agaclar.net/</a>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-33591350185154174792012-03-29T22:22:00.000+03:002012-03-29T22:23:16.641+03:00so tell the girls that i'm back in townNe kadar uzun zaman olmuş yazmayalı. İçimden gelmemiş demek ki. Koca 2011 yılında 5 tane yazı yazmışım, çok şaşırdım. Sanki mutluluk katsayımla doğru orantılıymış yazdıklarım.<br />
<br />
Bloggerın yeni düzenine alışmayı bir süre reddederdim kesin :) Değişimci olmak lazım, ilk yazıyla adım atayım dedim. Kişisel bir yazı olacak, antin kuntin bi şey yok bu ara.<br />
<br />
İngilizce konuşamıyorum, İngilizcem geriledi diye takmıştım bayadır. Kasım'da kursa başladım, bi görseniz bülbül gibi şakıyorum şimdi. Yok lan Fatih Terim'den halliceyim işte :) Neyse abartmayım da konuşma işi zor hacı. Cumartesi İngiliz, Pazar Amerikalı hoca geliyor. Geceyle gündüz kadar farklı karakterler, çok komik ikisi de. İngiliz tam bir çatlak, çok komik eğlenceli bir adam. Sürekli gülüyoruz derste, son ders mutlaka oyun oynuyoruz. Amerikalı olan da tam bir kıl. Ders aralarında sınıfta kitap okuyor, dersi 1saniye bile kaynatmıyor. Sıkıntıdan bayılıyoruz hepimiz ama kültürlü bir adam, konuşması da İngiliz hocadan daha iyi. Pazar ara sınav var, kelimelere baktım biraz. Gramer bilmiyorum ben zaten, öğrenmedim de 5 aydır. Sınavlardan yüksek puan alıyorum diye sınıftakiler biliyorum sanıyor, valla billa bilmiyorum ya içimden geçeni yapıyorum sezgisel yaklaşım tamamen. Passive, tenseler falan hiçbir fikrim yok. Cumartesi gecesi de arkadaşımın doğum günü dışardayım.<br />
<br />
Bahar geldi diye çok seviniyorum, hava geç kararıyor, ağaçlar çiçek açtı. Doğa mutlu ol diye mesaj veriyor resmen.<br />
<br />
Bloglarında güzel güzel fotoğraflar yayınlayanları kıskanıyorum :) Bokum gibi yazı oldu bu ama olsun ilk adım. Daha sık yazıcam artık.<br />
<br />
<br />unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-60915084584601685492011-10-04T21:26:00.005+03:002011-10-04T21:34:50.397+03:00Asmalı Mescit<div style="text-align: left;">Uzun bir ara olmuş. En son Nisan'da yazdığımın farkında değildim gerçekten :)</div><div><br /></div><div>Mayıs'tan bu yana sürekli gezdim hiçbirini yazmamışım ne kötü. Kış geliyor, biraz daha az seyahat etme hayaliyle yanıp tutuşuyorum :) Bu haftasonu İstanbul'dayım. Antin Kuntin bi şey icat etmezsem evde film falan izlemeyi planlıyorum.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div>Asmalımescitte şöyle ışıklı bi süs var. Benim kadar seven var mı merak ediyorum :) Her geçişimde yanı yöresi dolu olduğu için dibinde oturamamıştım hiç. Geçenlerde bi arkadaşımız geldi, hafta içi taksime gittik. O zaman bomboştu, gittim dibine oturdum ben de :) </div><div><br /></div><div><img src="http://4.bp.blogspot.com/-kDP5COIIQNY/TotRQdqpN5I/AAAAAAAAAps/uOml0yX8meQ/s320/1.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5659706700004407186" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 240px; height: 320px; " /></div><div>Bi de böyle ilginç bir yazı gördüm saatin içinde. Ne anlamı var bir fikrim yok :)</div><div><br /></div><img src="http://4.bp.blogspot.com/-pnPwiWreL-Q/TotRUqoMC3I/AAAAAAAAAp0/yrmcZruYPts/s320/2.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5659706772203244402" style="display: block; margin-top: 0px; margin-right: auto; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px; " />unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-81858723080572650292011-04-27T22:35:00.008+03:002011-04-27T23:21:56.515+03:00Buralardan gidesim var<div style="text-align: left;">Otu boku yasaklayan zihniyet yüzünden şu ortamdan da uzak kaldık ya ben bi şey demiyorum. Seçimler geldi yine, kanal açıcam diye yine oy da alacaklar. Nazım Hikmet'in bi şiiri var "Akrep Gibisin Kardeşim" diye, sonu şöyle:</div><div><br /></div><div>.....</div><div>ve bu dünyada bu zulüm</div><div>senin sayende</div><div>ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer</div><div>ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak</div><div>kabahat senin.</div><div>demeye de dilim varmıyor ama</div><div>kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!</div><div><br /></div><div>müstahak size yani! </div><div><br /></div><div>Neyse, içinde bulduğum durum (bireysel olarak) bombok. Çok çalışıyorum, sürekli aynı şeyleri yapıyorum kendimi tekerleğin içinde dönen hamster gibi hissediyorum. Canımı sıkan bir sürü şey var, artık mücadele edecek enerjim yok. Ülkemin durumuna da canım çok sıkılıyor bu ara. Nihat Doğan gibi ülkem canım ülkem diye konuşmalar yapasım var. Adaya mı gideyim dağa mı çıkayım napayım da şu başımdaki adamları görmeyeyim bilmiyorum.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div>Ankara'ya dönmek istiyorum bu aralar fena halde, tek derdim evdeki akşam yemeğinin bamya olup olmadığını düşünmek olsun istiyorum, annemle banyoyu ıslattığım için kavga etmek istiyorum, annem uykusundan uyanıp yatın artık geç oldu desin kardeşimle beni huzursuz etsin istiyorum. </div><div><br /></div><div><img src="http://3.bp.blogspot.com/-JaEElIl3l90/Tbh6Mspm-VI/AAAAAAAAAo4/yiXyX_ho91E/s320/1.jpg" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 235px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5600360495197911378" /></div><div>Her şeyden uzaklaşmak, buralardan kaçıp gitmek istiyorum..</div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-74398734902985970662011-02-04T01:00:00.004+02:002011-02-04T01:02:38.872+02:00Bağ Pastanesi<div style="text-align: center;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 13.3333px; ">Bir doğum günü için Bağ Pastanesi'nden pasta söylemiştik, şu güzelliğe bakar mısınız? :))</span></div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 13.3333px; "><br /></span></div></div><img src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TUsz7JwuZ7I/AAAAAAAAAow/k_CPrbd19ik/s320/DSC03421.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5569602455499335602" /><img src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TUsz2JJ-i6I/AAAAAAAAAoo/zUtbSdpfFiI/s320/DSC03420.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5569602369437469602" />unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-33899454424421892152011-02-01T23:32:00.002+02:002011-02-01T23:35:36.381+02:00Fleur de Lys Saat<div style="text-align: left;"><br /></div>Bugün Trendyol'da Fleur De Lys saatleri vardı. Daha önce duymamıştım bu markayı. Saatlere resmen bayıldım:) Beğendiğim çok fazla model oldu ama içinde notalar olduğu için bu modeli seçtim :)<div><br /><img src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TUh8gBFeBDI/AAAAAAAAAoc/NWb5LX93wZA/s320/saat.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 218px; height: 320px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568837828732650546" /></div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-76015596364624453862011-01-27T22:24:00.004+02:002011-01-27T22:49:51.701+02:00Hayat Yeşil Umut Mavi<div style="text-align: center;"><br /></div>Koroda çok sevdiğim bir kardeşim var, Emrah. Ablasının bir hastalığı olduğunu biliyordum ama detayını bilmiyordum.<div><br /></div><div>Ablasının adı Evgin Atalay. Hastalığın ismi "Friedreich Ataxia"ymış. Maalesef tedavisi olmayan bir hastalıkmış. Bu hastalığa lise çağlarında yakalanmış ve tedavisi yüzünden okulu bırakmak zorunda kalmış. Ama eğitimine dışarıdan devam etmiş ve üniversiteyi bitirmiş. Evgin edebiyatla hayata tutunmaya çalışıyor. Bir kitap yazmış, "Hayat Yeşil Umut Mavi"</div><div><br /></div><div><img src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TUHZup6HTlI/AAAAAAAAAoU/RfAIfqARs24/s320/evgin.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5566970009953455698" /></div><div>2 Şubat 2011 Çarşamba akşamı Barış Manço Kültür Merkezi'nde kitap tanıtım gecesi yapılacak. Koro olarak elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyoruz. Gecede korodan arkadaşlarımız, müzisyen tanıdıkları da sahne alacak. Ayrıca Kas-Der başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir, yazar Sennur Sezer ve koromuzun yetiştirdiği sanatçılardan biri Özgür Akdemir de gecede olacak. Kokteyl için de korodan bir kaç arkadaş bir şeyler yapmak için çabalıyoruz :)</div><div><br /></div><div>Ben de orada olacağım tabi ki :) Biletler 5 TL. Bence gelin, Evgin'le tanışın. Müzik ve edebiyatla dolu güzel bir gece geçirin, Evgin'in kitabından alın. Hayata dört elle sarılmak nasıl oluyormuş gözlerinizle görün. Eminim oradan ayrılırken dert ettiğiniz şeylerin büyük bir kısmı artık size önemsiz görünecek. </div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-50918807139364448782010-12-25T23:15:00.004+02:002010-12-25T23:23:25.065+02:00Laduree ziyareti<div style="text-align: center;"><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRZgayMu3SI/AAAAAAAAAoE/AR_FFp0h4TU/s320/laduree1.jpg" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 213px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5554733203676126498" /><div style="text-align: center;"><br /></div>Sevgilimin de işi zor, makaron diye taaa karşıya Bebek'e gittik. Açıldığından beri gitmek istiyordum, bugün öğlen götürdü beni sağolsun.<div><br /></div><div>Küçücük bi yer içeride rengarenk kutular ve makaronlar var. Biz kese kağıdında aldık, kutu almak için bi kere daha gidilir :)</div><div><br /></div><div>Çikolatalı makaron efsane, giderseniz mutlaka ondan alın. Her zaman alınacak bi şey değil pahalı bir zevk diyebiliriz tanesi 3,75TL. </div><div><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRZgeTVwI_I/AAAAAAAAAoM/f9VpYLU-u2k/s320/DSC03545.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 246px; height: 320px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5554733264111936498" />unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-73755306512149894902010-12-21T22:35:00.000+02:002010-12-21T22:30:12.016+02:00Minka Travel ile Şarköy Mürefte Gezisi-Ekim 2010<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4zALpETI/AAAAAAAAAn4/9J4VR6Elulg/s1600/1.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4zALpETI/AAAAAAAAAn4/9J4VR6Elulg/s320/1.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211895653667122" /></a><br /><div style="text-align: left;">Üzerinden baya zaman geçti ama bu ara yoğunluktan her şeyi gecikmeli yapıyorum.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div>Grupanya, şehirfırsatı gibi siteler baya yaygınlaştı. Enteresan şeyler de oluyor gerçekten, takip edip yakalamak lazım. Ben Tekirdağ taraflarına hiç gitmemiştim, <a href="http://www.minkatravel.com/">Minka Travel</a>'ın bir Bağbozumu gezisi vardı Şarköy-Mürefte'ye. Antin kuntin bi insan olmak zor, sürekli yeni şeyler bulmak lazım ki şanımıza leke sürülmesin :) Neyse geziyi aldık.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div>Pazar sabahı erkenden hareket ettik. Soğuk olur diye kat kat giyindik ama şansımıza hava çok güzeldi. Yoldaki ihtiyaç molalarından sonra (eğlene eğlene gittik diyebilirim, 3-4 saat sürdü yol) Mürefte'ye vardık. Küçücük bir sahil kasabası, mevsimin de etkisiyle bomboş bi yer. Sadece yerli halk var. Önce Aker diye bir ailenin şarap imalathanesine gittik, buranın özelliği hiçbir kimyasal kullanmadan üzümü fermante etmesi.</div><div><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4pyo0kdI/AAAAAAAAAnw/VNoJ2VoQ6qQ/s320/2.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211737399136722" /><div>Şaraplar da bu yüzden saklamak için pek uygun değil ama içilebilir güzel şaraplar vardı. (Gezinin sonunda en güzel şaraba ulaştık aslında)</div><div><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4jq8RtDI/AAAAAAAAAno/UhWXFNlnUKU/s320/3.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211632254039090" /><div style="text-align: center;"><br /></div><div>Bahçeli güzel bir ev, alt katı imalathane bodrumda da ailenin sakladığı bazı eski eşyalar var.</div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><img src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4bUm90NI/AAAAAAAAAng/4p80fkgh3pM/s320/4.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211488820121810" /><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4SyGU8ZI/AAAAAAAAAnY/Qpp5mk3Q9lw/s320/5.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211342117466514" /></div><div>Sonra deniz kenarında yemek yedik, balık tabi ki. Öğlen saatinde rakı içen katılımcılar vardı :) Müzisyenler geldi yemek yerken, klarnet keman :) Sonra yine bir şarap firması olan Melen Şarap'ın satış yerine gittik, küçücük bir dükkandı. Tabi her yerde bi kaç şişe şarap açılıyor ve içiliyor.</div><div><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4Jn5NoKI/AAAAAAAAAnQ/_ap4uOXiGhs/s320/6.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211184759283874" /><div style="text-align: center;"><br /></div><div>Bizim en çok beğendiğimiz Kutman şaraplarının müze ve satış yeri oldu. Fotoğraflardan da görebilirsiniz. Şaraptan anlamıyoruz diyorduk ama biraz da olsa anlıyormuşuz buradakiler farklıydı gerçekten :)</div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD4DcLa0RI/AAAAAAAAAnI/9MWP5OivuSA/s320/7.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 240px; height: 320px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553211078535205138" /><img src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD39mLmR-I/AAAAAAAAAnA/4PdtSG2ggwo/s320/8.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553210978141095906" /><img src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD3yYZNbAI/AAAAAAAAAm4/322EV5k1vbA/s320/10.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553210785461529602" /><div><br /></div><div>Acı kavun diye bi şey var biliyo musunuz? Dokununca patlıyor, zehirliymiş. Ispatlayana kadar canım çıktı, üstlerine taş attım uzaktan :)</div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><img src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD3sV7pqxI/AAAAAAAAAmw/5atM_lkyX0Y/s320/11.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553210681721465618" /></div><div>Sahilde yürüyüş yaptık, denize taş attık, çay içtik. Dönüş yoluna çıktık. Dönüşte Tekirdağ köftesi yemek için durduğumuz yerde deve ve devekuşu vardı. En az gezide eğlendiğim kadar eğlendim devekuşuna bakarken. Ne asabi ne komik hayvan ya :) Aşağıda devekuşu ve deve ile olan imtihanımı görebilirsiniz :)</div><div><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD3kTX61gI/AAAAAAAAAmo/FZIzR5TB-7Q/s320/12.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553210543595771394" /><div><br /></div><div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TRD3ai5hUhI/AAAAAAAAAmg/1QnKEGyWwIM/s320/13.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5553210375964545554" /></div><div>Bağbozumu bittiği için şarap almak için gidilmiş gibi olsa da çok güzel bir geziydi, tavsiye ederim bir yerde denk gelirse mutlaka değerlendirin. Tur şirketinin sahibi Nejat Bey Trakyalı olduğu için hem gittiğimiz yerlerde herkesi tanıyordu hem de en az bizim kadar eğlendi, herkesi neşelendirdi. Aklımda Edirne, Bursa turları var en kısa zamanda onlara da gitmek istiyorum :)</div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-73887402546107081622010-12-15T22:16:00.003+02:002010-12-15T22:30:55.069+02:00Yıl dönümü hediyesi<div style="text-align: left;">3. yılımız bitiyor beybiler. Yaratıcı olabilecek her şeyi yaptım, artık aklıma hediye ve süpriz fikri gelmiyor. (İcat edilebilecek her şey icat edildi diyen Amerikan patent dairesi başkanı gibi oldum, dükkanı kapatayım en iyisi.)</div><div><br /></div><div>Bi el atsanız diyorum ya, bi fikir verseniz hacı be. Ne bok yiycem olum bir ay kaldı valla, geçen yıllardaki tüm özel günlerde bir ay önceden hazırlanmış oluyordum. </div><div><br /></div><div>Bu arada sevgilimi de bi kaç aydır güzelce tehdit ediyorum, ne yapacak bakalım :))</div><div><br /></div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TQklBuD4TKI/AAAAAAAAAmY/sXR4YHLc1NE/s320/1.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 278px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5551008727185247394" />unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-48628108820027909602010-12-15T15:23:00.003+02:002010-12-15T15:28:00.340+02:00antik kuntik şarap içimi<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TQjCTnLPXUI/AAAAAAAAAmQ/Cn3JQ-RejsE/s1600/DSC03404.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TQjCTnLPXUI/AAAAAAAAAmQ/Cn3JQ-RejsE/s320/DSC03404.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5550900182923566402" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TQjCKxr1coI/AAAAAAAAAmI/Y04aN65REv4/s1600/DSC03402.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TQjCKxr1coI/AAAAAAAAAmI/Y04aN65REv4/s320/DSC03402.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5550900031125811842" /></a><br />Merope bizim antin kuntinlere antik kuntik dediğinden beri ismi değişti antin kuntin faaliyetlerin :)<div><br /></div><div>Şarap yapımı gezisine gitmiştik, ayrı bir yazıda yazacağım onu da inşallah. Kutman şaraplarının müzesini gezdik ve şarap aldık. Şaraplardan birini açtık geçenlerde. Yanına peynir, elma, galeta koyduk. Mis gibi oldu valla :)</div><div><br /></div><div>Peynirleri kestiğim gibi elmaları da küp küp kestim. Üstlerine de yıldızlı kürdanlardan batırdım, (Kadıköy'de pasta malzemeleri yapan bi yerden aldım). Fotoğraflardan anlaşılmasa da bir şişe şarabı üç kişi devirdik :) </div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-44066646102224084132010-11-10T00:20:00.005+02:002010-11-21T00:45:43.915+02:00Sihirli Elmalar<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TNnKWI39OmI/AAAAAAAAAl4/G6V0DdGIItU/s1600/2.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 400px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TNnKWI39OmI/AAAAAAAAAl4/G6V0DdGIItU/s400/2.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5537679698516851298" /></a><br /><div style="text-align: left;">Grupanya gibi siteler bu kadar yaygın değilken görmüştüm o tarz sitelerin birinde Sihirli Elmalar kampanyasını. Hemen kendi sitelerine girdim baktım, çok güzel görünüyordu. 5 tane sipariş verdim, iki gün içinde elimdeydi.</div><div><br /></div><div>Çok güzel paketlenmiş, tatları da harika. İçinde yeşil elma var, çok tatlı olduğu söylenemez. Yiyen herkes beğenmedi mesela, elmanın üstünde bir kat karamel üzerinde de çikolata ve başka şeyler var. Ben bayıldım, güzel bir hediye olabilir diye düşünüyorum :)</div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><a href="http://www.sihirlielmalar.com/index.php"><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span">Sihirli Elmalar</span></span></a></div><div><br /></div><div><img src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TNnKLRmlmgI/AAAAAAAAAlw/MunuX9BtoHs/s400/1.JPG" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5537679511881357826" /></div><div><br /></div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-68029738020231661032010-11-01T20:22:00.005+02:002010-11-01T20:56:24.306+02:00Hırsız- Polis, hangisi daha beter bilemedimApartmanın kömürlüğüne hırsız girmiş. Kömürlük diyorum ama depo aslında, gayet muntazam, her dairenin bir odası var. Ahşap kapılar, kapılarda asma kilit var. Depo girişinde de demir parmaklıklı bir kapı var. Bütün kapıların kilitleri tek tek açılmış. Bazıları talan edilmiş, bazılarını çok karıştırmamışlar. Demirli kapının kilidini resmen yamultmuşlar, ses çıkmaması mümkün değil. Ama kimse duymamış. Neyse sabah bir komşumuz aradı. İndik depoya. Annem bizim depoyu mis gibi düzenlemişti. Yazın yaptığı tüm konserveler ve en önemlisi çeyizlerim oradaydı. Hem aldığı tencere tavalar (bkz: <a href="http://unusual-unusual.blogspot.com/2009/03/tencerenin-yesil-kulpu-ve-anne-olmak.html">Tencerenin Yeşil Kulpu</a>) hem de elleriyle yaptığı şeyler depoda duruyordu.<br /><br />Annem duyunca çok üzüldü tabi. En çok bizim depoyu dağıtmış. Biz indikten sonra iki tane polis geldi. "Merhaba hanımefendi geçmiş olsun olayı anlatır mısınız? İlk kim fark etti?" falan gibi sorular bekliyor insan tabi polis diyince. İki amca geldi, ellerini arkada kavuşturdu, depolara baktı, "Yenge çok olay oluyo bu ara" gibi bazı cümleler kurdular. Uzman ekip gelecek dediler. Biz de bütün apartman olarak polisi genelde dizilerde gördüğümüz için, uzman ekibi Hayat Ağacındaki Kyle vari tipler olarak düşündük. Gelip parmak izi alacaklar diye hiç kimse bi yeri ellemiyo görmeniz lazım :)<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TM8MXGDOGOI/AAAAAAAAAlo/yIJSU82_jOY/s1600/hirsiz.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 372px; height: 400px;" src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TM8MXGDOGOI/AAAAAAAAAlo/yIJSU82_jOY/s400/hirsiz.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5534656057962272994" border="0" /></a><br />Parmak izi alacaklar diye kolileri açıp bakamıyoruz annemle. Gidip geliyoruz girip çıkıyoruz ama koliler boş mu dolu mu anlamadık. Annem ağlıyo, emek emek aldım ben onları diye. (Yemin ederim çok emek verdi, annemi bütün çeyiz mağazaları tanıyor artık o derece.) Anneannemden kalan bazı şeyler var, onları bi daha nerede bulucaz.<br /><br />Ben artık uzman ekip gelmiyo diye hırkamın önünü kavuşturdum bakkala indim. Apartman kapısında gözlüklü dombak bir amca, kartında Olay Yeri İnceleme yazıyor. İndik aşağı beraber, annemi aradım. Komşuları al gel diye. Neyse o gelene kadar biz depoya indik. Çok olay var acelem var diyor bi taraftan. Hiç güven vermiyor, yılış yılış bi tip böyle. İk'cı olarak iş görüşmesi yapsam bi daha şirketin kapısından giremez öyle diyim yani. Bi iki tanesinin fotoğrafını çekti ama resmen elinin ucuyla. Tamam yani biz de depodan bakır çaldılar diye ortalığı ellialtıya vermedik ama sonuçta insanlar bugün depoya giren yarın eve girer diye çok tedirgin oldular. Tutanağı imzalayın diye taktı adam. Yahu ben İstanbul'da oturuyorum, karakola falan çağıracak olursunuz gelemem derken adam ben Beşiktaş'ta çalıştım. Sen nerde çalışıyorsun dedi. (Hemen sen, biz bey diyoruz. En sinir olduğum şey, hiç tanımadığım insanın hemen SEN demesi. Efendi olun lan biraz :) ) konu alarma geldi benim evimde pronet var tek çaresi bu!!!! dedi. Bende var zaten dedim. Bi de akıl veriyo ya insan utanır yani söylerken.<br /><br />Bu sırada annem ve bir komşu amcamız geldi, alarm muhabbeti devam ediyor. Adam anneme, kızın çok uyanık haa dedi. Ben ortada hiç bir delil yokken bizim depoyu kim talan etmiş bulun demiyorum ama insan bi der ki. "Böyle olaylar sık oluyor, panik yapmayın. Evinize girecekler diye üzülmeyin. Ama en güvenlisi teknolojiden yararlanmak. Alarm taktırmanızı öneririm." yani beklenti bu. Apartmandaki komşular da zaten laftan anlayan normal insanlar. Ama "yenge ehe eheee, alarm taktırın, biz yardımcı olalım" (evet bunu da öneriyorlar, pronette birini önerirsen bir ay alarm ücreti ödemiyorsun) gibi zevzeklenmelerden öteye gidemiyor konuşmaları.<br /><br />Pronet, evet!<br /><br />Ben de bolca geyik yaptım aha çeyizler gitti kesin evde kaldım diye. Ben geyik yaptıkça komşular sen evlen de çeyizleri biz alırız diye şaka yaptı komiklik şakalar! Yeminle çoğu kadın konu komşuya hırsından evleniyo, mahalle baskısı neymiş anladım beybi.<br /><br />Hırsızlar manyak galiba bizim söktüğümüz kapı kollarını, hurda demirleri falan alıp gitmişler. 400-500 milyonluk tencere setini almamışlar :) Benim çeyizler gitmemiş yani, annem çok sevindi. Hala evlenebilirim!!!unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-1294881745990713652010-10-06T20:19:00.002+03:002010-10-06T20:24:57.866+03:00Balkanlardan gelen soğuk hava dalgasıKuzum, hiç iyi bi bok gelmiyo bu Balkanlar'dan. Anca kar, yağmur, soğuk hava dalgası!!<br /><div></div><br /><div>Ulan Balkanlar paramızda gözün mü var, sen mi ödeyeceksin doğalgaz faturalarını? </div><br /><div></div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 289px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5524985192478750370" border="0" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TKywwor9NqI/AAAAAAAAAlg/Y6POReucE0w/s400/kardan_adam_intihar_ediyor.jpg" />unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-90295540026024763232010-08-26T21:00:00.021+03:002010-09-02T22:47:53.116+03:00İstanbul'da bir AKWBurayı çok ihmal ettim farkındayım, gezmekten yazmaya fırsat olmuyor inanır mısın :)<br /><div><div><div><div><div><div><div><div></div><br /><div>Bir ay önce kurtlandığım bir hafta sonu yaptığımız antin kuntin hareketleri yazmak istiyorum.</div><div></div><br /><div>Kerpe- Kefken'in çok güzel olduğunu İstanbul'a geldiğimden beri duyuyorum. Anadolu yakasından bir-iki saat mesafede. Yazın göbeğinde çantamızı hazırladık, mayolarımızı aldık yola koyulduk. Yolda baktım sağda solda mısır yazıyor, süt mısıra bayılırım. Bir teyzenin dükkanında durduk. Muhteşem bir mısır yedim, sadece mısır yemek için o yol yine çekilir. İstanbul'dan alışmışız her şeye çok para vermeye, kadın mısır için 1TL istedi. Biz bozukların hepsini verdik, içi rahat etmedi. Tamam bi tane kavun alalım dedik, yine olmadı arabaya binerken armut getirdi :)) Karşıdaymış normalde yeri, yıllardır da oradaymış ama şehir eşkıyaları gelip yerini yurdunu dağıtıp kendi yerlerini kurmuş. Allahlarından bulsunlar diye beddua ettik.</div><br /><div></div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509786829155434354" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THax7dPvf3I/AAAAAAAAAjo/Q77kJcMRXV4/s320/DSC02257.JPG" /><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509787650472622690" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THayrQ5BOmI/AAAAAAAAAj4/06IznTYnQs4/s320/DSC02258.JPG" /><br /><div></div><div>Kerpe ve Kefken'de hiç fotoğraf çekmedik. Kalabalık olacağını tahmin ettim ama caddede donla denize giren insanların kompile burada olmasını beklemiyordum. Ya denize gelmişsiniz bi insan olun di mi, ne yüzmeyi biliyosunuz ne eğlenmeyi. Herkes kıyafetle boyu geçmeyen yerlerde kalabalık gruplarla bağrışarak denizde dikiliyor. Gerçekten basmışlar plajları, paralı plaj da yok. Ya oradan girersin ya da yüzemezsin. Bir kuytuda bir saat yüzdük, geri döndük. </div><div></div><br /><div>Ne bir doğal güzellik gördüm ne de denizi çok güzeldi. Övgüye dair herhangi bir şey bulamadım ben, bilen varsa anlatsın.<br /></div><br /><div>Cumartesiyi böyle yedik. Kalırız diye hazırlanıp gitmiştik oysa ki. Evimize geldik, gece kurtlandık. Caddedeki madoya dondurma yemeye :))</div><br /><div>Pazar sabahı Garipçe'ye kahvaltıya gittik. Saat 10gibi oradaydık, biz gittiğimizde çok kalabalık değildi ama öğlene doğru oturacak yer kalmamıştı. Resmen denizin içinde kahvaltı yaptık. Küçücük bir balıkçı köyü burası, balık ağları var her yerde. Deniz kenarında kahvaltı yapılacak yerler var sıra sıra. </div><br /><div></div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509788215042854146" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THazMIFDTQI/AAAAAAAAAkQ/xFlItpZAGmc/s320/DSC02271.JPG" /><br /><div></div><div>Gördüğünüz gibi kahvaltı gayet şahane, açık büfeye hiç gerek yokmuş aslında ziyan oldu çoğu şey. Muhlama yedik, bi yengemin Hopa'da yaptığı bir de bu. O kadar söyliyim, sadece bunu yiyip kalkmak lazım aslında :) Pazar sabahı erken saatlerde giderseniz burası harika bir yer, deniz kokusu içinde yaptık kahvaltımızı. İki kişi 40TL hesap ödedik. Kedileri sevdik, denize baktık. Öğlene kadar orada zaman geçirdik.</div><br /><div></div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509787960463310130" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THay9TsjvTI/AAAAAAAAAkA/XALMoTpyES8/s320/DSC02261.JPG" /><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509788074363136658" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THazD8AZKpI/AAAAAAAAAkI/z5Ytdq3sLrw/s320/DSC02266.JPG" /><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509788537442244322" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THaze5HDluI/AAAAAAAAAkg/_jwsWSHvZC0/s320/DSC02274.JPG" /><br /><div></div><div>Dinlenme diye bir kavram yok bende, akşam üstü de Koşuyolu'ndaki Radika'ya gittik. Burası Ege mutfağı, balık, ot ve deniz ürünleri yemekleri olan bir yer. Dışarıdan görünüşü gayet kasvetli ama içi çok sevimli, dekorasyonu çalan müzikler harika. Bir evin avlusu gibi girişi, enteresan aksesuarlar ve kareli masa örtüleri var :)</div><div></div><br /><div>Balık çorbası içtik, ilk defa burada içmiştim. Başka bir yerde içmediğim için mi yoksa gerçekten güzel olduğu için mi bilemiyorum ama önyargılarınız varsa kurtulabilirsiniz. Kızarmış balık parçaları ve zeytinyağlı bir şeyler daha yedik. Sevgilimi balık çorbası içmek için zor ikna etmiştim ama o da beğendi galiba :))</div><div></div><br /><div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509788631646952578" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THazkYDNXII/AAAAAAAAAko/Fp8QGY9OzPk/s320/DSC02281.JPG" /><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 240px; DISPLAY: block; HEIGHT: 320px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5509788772641068530" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/THazslS01fI/AAAAAAAAAkw/KK-vhwbuhgo/s320/DSC02285.JPG" /></div></div></div></div></div></div></div></div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-79522026173459992222010-06-29T22:06:00.003+03:002010-06-29T22:18:09.155+03:00Kadınların temizlik yarışı<a href="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TCpGdKNS-rI/AAAAAAAAAjY/Og61GxH63Ss/s1600/temizlik.gif"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 277px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5488276562674645682" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TCpGdKNS-rI/AAAAAAAAAjY/Og61GxH63Ss/s320/temizlik.gif" /></a><br /><div>Ne zaman bir kaç kadın bir araya gelsek konu dönüp dolaşıp temizliğe geliyor. En yabancı kaldığım ve konuşamadığım kadın muhabbeti bu! Hiç işim yok temizlikle falan, aradığım bi şey değil yani :) </div><br /><div></div><div>- Şekerim şu kültablası burada dursa bana batıyor, hayatta duramam. Her şey düzenli olacak.</div><br /><div></div><div>- Aynen canım ben de öyleyim. Her gün temizlik yaparım.</div><br /><div></div><div>- Ben her hafta camları siliyorum.</div><br /><div></div><div>- Halıları silkelemeden duramam, önce süpürürüm sonra silerim. Üstüne de yalıyorum, yoksa içime sinmez.</div><br /><div></div><div>- Ay ben bokumu bile yıkıyorum, o kadar titizim yaniii.</div><br /><div></div><div>- Kız ben sıçmıyorum ya ne zamandır, pis iğrenç bi şey. </div><br /><div></div><div>Bu ya, yemin ederim bu! Resmen yarış var. Temiz titiz düzenli kadın çok makbul. Bok makbul! Asgari düzeyde bi temzlik lazım tabi ki. Ama bunu meziyet olarak göstermek çok garip geliyor bana. Bi de böyle bi şey yok gerçekten, gidiyorum görüyorum normal ev. Ne çok düzenli ne de çok temiz. Böyle konuşanların evi benimkinden daha düzenli, daha temizse çocuğumu keserim :) </div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-80282019128187738072010-06-27T23:13:00.002+03:002010-06-27T23:16:46.296+03:00Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yokNe güzel söz di mi, bayıldım. Kardeşimden duydum, iki gündür bunu düşünüyorum. İnsan kafaya takacak çok şey buluyor ama çok şükür mühim bir derdim yok. Ailem hayatta, sevgilim yanımda, iyi kötü bi işim var, elim ayağım tutuyor.<br /><br />Allah ağzımızın tadını bozmasın, dert sahibi olanlara derman versin. Amin :)unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-14089249651700216282010-06-25T00:37:00.002+03:002010-06-25T00:41:26.106+03:00Allah kadının şerrinden korusun, Amin!İşyerinde yaşadığım bir olayı anlatıcam.<br /><br />Bi müdür pembe, yakasında fırfırlar olan bir elbise giymiş. Ben sevimli buldum, çok genç göstermiş beğendim dedim. Odaya başka bir kadın geldi, " aaaa çok güzel olmuşsunuz, elbisenize bayıldım" dedi.<br /><br />Bu yorumu yapan kadınla öğlen tatilinde bahçede konuşuyoruz, müdür de karşıda başkalarıyla birlikte. "elbisesi berbat, zaten iğrenç giyiniyor" dedi.<br /><br />Valla bence sen daha berbatsın, eğer gerçekten kötüyse neden iyi dedin yorum yapmasaydın en azından. Bana üniversitede okuyan biri iş hayatı nasıl diye sorarsa bunu anlatıcam. Özetlemiş olurum diye düşünüyorum.unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-68280686873112957082010-06-21T21:15:00.002+03:002010-06-21T21:46:08.548+03:00Pardon kuzum siz hangi dili konuşuyorsunuz?Facebook sayfamdaki bir yazışmayı daha doğrusu fotoğraf altı yorumunu kopyalıyorum. İçimden bir sürü şey yazmak geliyor ama ne yazayım neresine laf sokayım bilemiyorum. Bunu yazanlar yaşı küçük insanlar da değiller, salgın gibi bi şey bu! Sosyal medya diye methiyeler düzülüyor facebook, twitter gibi ortamlara her tarafı medya olsa ne olur konuşulan dili anlamıyorum ki :)<br /><br />a- ama olmadıkiiii bu.cimcime benim tubammmm gene karıştırdınnn seno ebubemmmmm<br /><br />b- sen benim canımıniçisin, nar ımsın :D canımsın :D<br /><br />a- ohohohoh ya şuan uçuşa geçtim.birazdan istanbulda olurum sanırımmm:Dunusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-52030030465417277292010-06-06T22:57:00.002+03:002010-06-06T23:05:09.251+03:00Hadi ordan :)Şu anda kol gibi bi rapor yazmam gerektiği için tabi ki oyalanıyorum. Aklıma bi şey geldi onu yazıcam.<br /><br />Dışarda bir yer ararken birilerine sorarsın ya, ben hem onların dediklerini yapıyorum hem de içten içe söylediklerine inanmıyorum. Bu olayın adını bulamadım ama anlatıcam :)<br /><br />Geçen yaz Bodrum'a tatile gittik erkek arkadaşımla, çarşıdayken Halikarnas'ı sorduk. Hadi Gari'nin oralarda bir dükkan sahibine. Adam 2-3 km var buraya, dümdüz gidin falan diye anlattı. Tamam teşekkürler dedik sonra ikimiz de aynı şeyi düşünmüşüz. "Yok artık, 2-3 km yoktur daha neler" dedik. hahahaha sanki biliyoruz nerede olduğunu biliyosan niye soruyosun, soruyosan niye inanmıyosun di mi :)<br /><br />Bi akşam Ataşehir migrosa gidiyorum, otobüse bindim muavine dedim beni orada indirin diye. Daha önce gittim ama otobüsle gitmedim, neyse geldik bi yerlere benzettim migrosun oraya. Geldik mi dedim? Çocuk da yok daha 5-10dk var dedi. Yine içimden "Atıyosun, o kadar yok dedim." 10dk sonra indim otobüsten :)<br /><br />Bu akşam da bi arkadaşımıza gittik, 3 kişi. Çıktık, dolmuş geçiyor mu buradan diye sitenin güvenlik görevlisine sorduk. Adam da geçiyor ama yarım saatte bir geçer bugün Pazar olduğu için dedi. Yine içimdeki engelleyemediğim ses. "Atma, karşı taraftan vızır vızır dolmuş geçiyor, buradan da geçer" dedi. 20dk sonra binebildik dolmuşa.<br /><br />Nedir bu durum haci :)unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-33053999539736258352010-05-30T13:09:00.005+03:002010-05-30T13:23:53.475+03:00Brenna Maccrimmon Konseri<div><div>Artık yazamıyorum ya, hep aklımda ama oturacak fırsat bulduğumda gerçekten oturuyorum. İş yerinde de girişleri kapattılar yine. Akşam konser var, hem de solo söylüyorum. Benimle birlikte solosu olan 3-4 kişi daha sadece sazlarala söyleyecekmiş. Yani koro ve hoca yanımızda olmayacak. Üç buçuk atıyorum o yüzden. Haftaya salı flüt konseri var. Mozart'ın üçlü bir flüt parçasını çalacağız. Çalamam ben bunu diye baya direndim ama bildiğin çalıyorum. Ses kalitesi süper değil ama yanlış nota basmadan, vuruşları kaçırmadan parçayı tamamlıyorum. </div><div> </div><div>Spora başladım, yetişemiyorum hepsine. Son haftam artık, koro ve flüt bitse de bi rahatlasam. </div><br /><div>İşler de çok yoğun bu ara, Pazartesi Trabzon'a gidiyorum yine. Salı gecesi dönücem, çarşamba da yoğun olacak. </div><div></div><br /><div>Bu akşma için saçlarımı yapmam lazım, giyeceklerimi hazırlamam lazım ama resmen kalkamıyorum. Koltukta yuvarlanıyorum teletabi gibi :)</div><div></div><br /><div>Arada derede aksiyonlarımız da olmuyor değil :) Brenna Maccrimmon'ın konserine gittik. Kimdir bu abla derseniz "Crossing the bridge- The sound of İstanbul"u izlemenizi öneririm. Bu ablamız Kanadalı bir Türk Halk Müziği sanatçısı. Balkan ezgileri üzerine yoğunlaşmış. Oyun Atölyesi'nde konseri vardı. Sevgilimi de peşimden sürükledim, beraber gittik. Konser değil de dinleti gibiydi aslında. Çok az Türkçe söylediler. Ben bile bilmiyordum söyledikleri türkülerin çoğunu, çok eğlenceli bir konserdi diyemiycem ama gerçekten farklıydı. Bir daha olsa gitmem ama bir kere gitmiş olmaktan mutluyum. (Her akw sonrası birbirimize soruyoruz, bi daha olsa gider misin diye :) )</div><br /><br /><div></div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 240px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5477005000570163682" border="0" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TAI7B5QF0eI/AAAAAAAAAjI/Jsd5G6lJz6g/s320/DSC01962.JPG" /><br /><div>Ritm çalan adama bayıldık gerçekten. Bendir gibi bi şey çalıyordu, yanında da bir sürü renk saz kullandı. İsimlerini bilmediğim için yazamıyorum. Konserin en güzel tarafı çok farklı ülkelerin enstrümanlarının bir arada olmasıydı galiba. Bir de tabi Kanadalı birinin Türk Müziğine, Balkan Müziğine ilgi duyması yıllardır bunları çalışması gerçekten çok etkileyici.</div><div> <img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 240px; DISPLAY: block; HEIGHT: 320px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5477005278830890466" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_mjS3BeG8BeQ/TAI7SF2njeI/AAAAAAAAAjQ/ytnpNTDJooI/s320/DSC01965.JPG" /></div><div> </div></div>unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5057762006272564390.post-87264149848189257302010-05-11T23:07:00.006+03:002010-05-11T23:16:05.504+03:00Hoşgeldin!<div align="left">Bir ay olmuş yazmayalı.. Bu bir ayda neler oldu neler..<br /><br />Sevgilim İstanbul'a taşındı. İki buçuk yıldır farklı şehirlerden devam ettirdik ilişkimizi.. Defalarca geldi gitti sağolsun, gecelerce uykusuz kaldı, ağladım, zırladım, özledim, sevdim, sevildim, bekledim, bekledik, kavuştuk :))<br /><br />Pijamalarımı aldım ona gittim, orada kaldım ama hala inanamıyorum aynı şehirde olduğumuza.. Şaka gibi yani, cumartesi sen işten çıkınca ne yapalım diye soruyorum. Ben soruyorum ben de inanamıyorum cumartesi bi şeyler yapabileceğimize. Bi kendine gelsin, İstanbul'a tam olarak alışsın (benden iyi biliyor aslında ama iş hayatı başka tabii) tüketicem onu, sürekli AKW yapıcaz. Şimdi hemen korkmasın diye usul usul gidiyorum :)<br /><br />Çok güzel bir yazı yazmış, buraya koymam şart :)<br /><br /><a href="http://ultima-forsan.blogspot.com/2010/05/unusual-icin-argo-romantik-yaz.html"><span style="font-size:130%;color:#ff0000;"><strong>unusual için argo romantik yazı</strong></span></a></div><br />Hoşgeldin sevgilim..unusualhttp://www.blogger.com/profile/09099857196034293914noreply@blogger.com2